Candida; bukalemun gibidir. Bulunduğu ortama göre şekil değiştirir. Hızlı bir şekilde mayaya dönüşebilir.

CANDİDA TEDAVİSİ VE PRENSİPLERİ

Candida; bukalemun gibidir. Bulunduğu ortama göre şekil değiştirir. Hızlı bir şekilde mayaya dönüşebilir. Düzensiz ve yedi günden fazla antifungal kullanımda Candida direnç geliştirir. Antifungalların kullanımı bu yüzden önemlidir.
Bağırsaktaki mantar rahatsızlıklarında (Candidiazis) bazı şikayetler görülür.
Bu şikayetler;
1) Besin emilim yetersizliğine (vitamin, mineral, aminoasit, yağ asidi) bağlı olarak ortaya çıkan şikâyetler; halsizlik, yorgunluk, vitamin yetersizliği vs.
2) Mantarın bağırsak da beslenmesi sonucu oluşan atıkların vücuda kan yoluyla geçerek, toksik etki oluşturmasına bağlı şikâyetler. (astım, migren, demans, hiperaktivite vs.)
Candida Tedavisinde yukarıdaki şikayetlerin giderilmesi için kullanılan besinler, vitaminler, mineraller, aminoasitler Candida için iyi bir vasattır, çoğalmasını ve üremesini sağlar.
Candida tedavisinde esas olan candidanın beslenmesini, çoğalmasını sağlayan besinlerden yoksun beslenmektir.
Bu nedenle bağırsaktaki candida tam olarak yok olana kadar gıda diyeti yapılmalıdır. Yine candida yok olana kadar özellikle vitaminler, mineraller, aminoasitler oral yolla verilmemelidir.
Gıda diyeti sürecinde candida beslenmesi ve çoğalması durur. Daha ilerisinde candida toplu halde öldürülür. Böylece ölen mantarlardan çıkan toksik maddeler zaman zaman şikâyetleri artırır.

Oksidatif stres” Candida membranına veya zarına oxidative stres oluşturarak Candidayı öldürür; . Yüksek dozda antioksidan içeren vitaminler (C vitamini gibi) ise Candidayı ölümden korur.

“Toksik metaller(gümüş, bakır, civa vs) ve hormonlardaki dengesizlik Candidanın çoğalmasında en önemli iki sebeptir.”

CANDİDA- HORMON İLİŞKİSİ:

Östrojen ve kortizol düzeylerinin yükselmesi ve Testosteron DHEA, Progesteron hormonlarındaki düşüş Candidayı besler ve çoğaltır. Candida tiroit bezine saldırarak bağışıklık sistemini uyarır, Hashimoto (hipotiroitit) hastalığına sebep olur.
Uzun süren stres, bağışıklık sistemini baskılar kortizol seviyesini düşürür (östrojen gibi), buna bağlı olarak kan şekeri yükselir (Candidayı çevreleyen mukustaki şeker miktarı artar buda Candidayı besler).

CANDİDA-AĞIR METAL İLİŞKİSİ

Candidiaziste Civa, Bakir, Demir, Alüminyum, Bizmut ve Arsenik gibi toksik metaller bulunur. Bu metaller Candidayı kontrol eden bağışıklık sistemini devre dışı bırakır ya da Candidanın çoğalmasını kontrol eden yararlı bağırsak florasını bozar. Civa, Bakır, çoğu zaman diş dolguları ve musluk suyunda bulunur. Toksik metaller bağırsaktan transit geçen Candidanın bağırsak mukozasında tutunmasına sebep olur. Daha ilerisinde ise candida kolonisi oluşturur. Dışkı testi ile bağırsaktaki candida ve toksik metaller hakkında bilgi edinilebilir. Çünkü toksik metallerin vücuttan atılım yolu dışkıdır.
Toksik metaller özellikle civa, kurşun bağışıklık sistemini baskılayarak antikorlarının oluşmasını engeller bu yolla da Candida ve patogen bakterilerin çoğalmasına sebep olur.
Toksik metaller vücuttan uzaklaştırılmaz ise mantar tedavisi zorlaşır, mantarların daha geniş alana yayılmasına sebep olur.

Metallerin yanında mayalardan kurtulmak şarttır; metalleri mayalardan uzaklaştırmak için selasyon tedavisi yapılması gereklidir. Böylelikle Candidalardan daha erken kurtulabiliriz.

Candida tedavisi 5 fazda yapılır;
1-Faz 0: Faz 0’ın amacı bağırsak mukozasındaki parazitleri ortadan kaldırmaktır.
Bu fazda bağırsak lümeni içerisinde yaşayan özellikle parazitler Candida, Clostridium vs gibi patojenleri belirlemek ve parazitlerden kurtulmak için tedavinin sürecidir.
Parazitler bağırsak içerisindeki yararlı bakterileri (laktobasil bakterileri) toksinleri ile öldürür ve çoğalmasını engeller. Dolayısıyla candida ve diğer patogenlerin çoğalmasına neden olur.
Parazitler bir taraftan immun sistemi baskılayarak patojenlerin çoğalmasına sebep olur.

Hangi tür parazit varsa onun antidotu verilir. Faz 0 da tedavi ajanı hastanın hikâyesi ve o günkü şikâyetlerine göre seçilmelidir.

Faz 0 da ve faz 1 den önce yapılan testler, faz 1 in gerekli olduğunu göstermektedir; Pek çok durumda, hastanın, hormon dengesizlikleri ve “Sızıntılı Gut Sendromu” için test Faz 0 başladığında talep edilmektedir.

2-Faz 1: Faz 1 in amacı vücuttaki Candidaları ortadan kaldırmak ve yok etmektir. Bu fazda bağırsaklarda, kanda, lenfte ve hayati organlardaki Candidalar yok eden rotasyon programıdır.
Hastada hangi tip Candidanın var olduğunu tespit ettikten sonra, candidalara uygun ve etkili olan 5 ana candida yokedici seçilir. Sıra ile her bir candida yok edici 4 gün ara ile 20 güne tamamlanır. Bu süreç en az 4-6 ay kadar devam eder.
Bu rotasyon, Candidanın maddeye karsı bir direnci kırılana kadar devam ettirilir ve defalarca tekrar edilir.
Eğer hastanın kliniğinde ve test sonuçlarında değişiklik olmazsa dozlar % 50, % 100 veya% 150 oranında arttırılır.Yinede klinikte ve idrar testinde düzelmeler olmazsa bu durumda hormonal dengesizlikten şüphe edilir ve dozlar düşürülerek hormonal dengesizlik düzeltilir.
(örneğin;Zencefil, Çörekotu, Keten tohumu, Ceviz kabuğu, Kekik çayı, Zeytin yaprağı, Sarımsak, Dut yaprağı, Biberiye, kullanılabilir.)

FAZ 2 : FAZ 2 NİN AMACI,
a) Bağırsak mukozasında gömülü olan candidaları yok etmektir; Candida yok edilemediyse, eninde sonunda 6 ay ile 1 yıl içinde nüks eder.

b) Bağırsak dostu olan yararlı bakterilerin çoğalmasını sağlayarak(laktik asit bakterileri), patojenleri azaltır.
NOT; Faz 0 yada Faz 1 de patojenler faydalı bakterilere yaşam hakkı vermediğinden bu fazlarda faydalı bakteriler yeteri kadar bulunmazlar.

c) Gıda alerjileri, gıda intoleransı ve kimyasal hassasiyetlerin neden olduğu bağırsak hasarında(sızıntılı bağırsak sendromu) bağırsak tamir edilmeli. Bu eylemlerin her birinin kendi alt fazı olabilir. Bu faz hastanın klinik verilerine ve test sonuçlarına bağlı olarak , 2-4 ay veya daha uzun sürebilir.

FAZ3:
Bu fazın amacı, hastanın kaybettiği enerjiyi yerine koymaktır;

  1. Ağır metaller ve toksik maddelerden vücudu kurtarmak gerekir.
    Toksik metaller vücuttan şelasyon yapılarak atılır (DMPS veya DMSA ile idrar testi gibi). Toksik metaller, dengeli besin alımını engellerler ya da bozarlar. Her besin eksikliği, hormonal bozukluk, nörotransmiter dengesizliği, toksik metalin var olduğu anlamına gelmez ancak sebep olurlar.
    NOT.önce mantardan kurtulmak daha sonra da toksik metallerden kurtulmak gerekir.aksi taktirde mantarın yayılmasına sebep olunur.

TESTLER:
a) Mineral analiz (saç testi)
b) DMPS veya DMSA ile idrar testi
c) Genetik testi önemlidir. Candidiazis genetik yatkınlığın önemi oldukça değerlidir.

CANDİDA TEDAVİSİNDE YAPILAN EN ÖNEMLİ HATA NEDİR:

Candidiazisde vitamin, mineral, aminoasit yetersizliği sonucu oluşan yorgunluk bitkinlik gibi şikatyetlerin tedavisinde kullanılan bu ajanlar Candidayı besler ve çoğaltır .Buda şikayetlerin dahada artmasınına sebeb olur. Candida tedavisinde vitamin, aminoasit, mineral takviyeleri dönem dönem kötü sonuçlar verebilir.
Bu nedenle faz3 te vitamin takviyesi yapılmamalıdır.

FAZ 4
Buradaki amaç immün sistemi güçlendirmektir(uyarmak); Candida ya da herhangi bir kronik infeksiyon semptomların(şikayetler)ın tekrar etmesini önlemek amacıyla, uygun ve güçlü bağışıklık fonksiyonuna gerek vardır.Bunu sağlamak gereklidir.

Not : Faz1-2-3 tamamen uygulandıktan sonra, bağışıklık sistemini mükemmel bir şekilde restore edilmelidir.
Eğer vücutta eksiklikler ve ağır metaller hala varsa,güçlü immünite sağlanamaz; Eğer aktif bir Candida enfeksiyonu varsa , kesinlikle bağışıklık sistemi restore edilemez.Önce candida yok edilmelidir. Bu aşamada kullanılan birçok bağışıklık sistemini uyaran BİTKİSEL ve GLAND ekstreleri de bulunmaktadır.Bunlar, özel bir kan / doku mineral testine göre belirlenir. Birçoğu 4-6 gün verilir . 2-4 gün bırakılır; Bu kişinin maddeye karsı geliştireceği vücut direncini engeller.
Bu durumda bağışıklık sistemini uyaran mineraler , vitaminler, Gemanium(İt üzümü, rojiberi) Ekinezya (papatya) ve birçok diğer maddeler alınmalıdır;

CANDİDA TESTİ:

Bağırsak içerisindeki patogen bakterilerin ( candidanın parazitlerin ) atıklarını, serbest radikallerin etkileşimi sonucu ortaya çıkan alkolü, test eder;

Bakteriler, mayalar ve parazitler, kendilerine özgü “organik asitler” üretir; Bu organizmalar tarafından üretilen organik asitler belirleyici olur. Bu kimyasallar bu patogenlerin belirleyicisi olurlar. Biz, Candidanın aşırı çoğalmasını bu atıkları ölçerek anlarız.

Zayıf bir bağışıklık sistemine sahip olunmasına rağmen, düşük seviyelerde “Candida semptomları” yasayabilirsiniz. Bu organizmaları öldürünce organik asitler veya atik ürünleri artacaktır; Çünkü ölmekte olan bu organizma ayrışmakta ve bu kimyasallar açığa çıkmaktadır; Yaptığımız ilk Candida testi, bir temel olarak hizmet vermektedir. İlk olarak idrar testi yapılır; Bu genellikle, toksik kimyasal maddeler veya vücutta toksik metallerin düzeylerini ölçmek içindir;

Önce temel bir test yapılır sonra
3-4 hafta boyunca faz0 programı uygulanır;
Faz 0 bağırsak astarındaki Candida, bakteriler ve parazitler kaldırmak ve çıkarmak için tasarlanmıştır; Bunun sonucunda önceki ve şimdiki durumu kontrol etmek için tekrar idrar testi yapılır;

2; İdrar testi
faz 0 esnasında tespit edilemeyen (bağırsak dışında lokalize olmuş) patogenlerin var olduğunu gösterir.
İkinci testteki artış, Candidaları tam olarak saptayamamaktan ve immün sistemin devreye girmemesinden kaynaklanır;
Diğer durumlarda düşebilir ama bu Candida tarafından oluşan
birincil enfeksiyon değildir, ancak bu parazitlerden kaynaklanmıştır;
Bazı durumlarda da, faz0 dan etkilenmeyerek candida seviyesinin 1; Ve 2; Testte fazla olduğu saptanmıştır;

Bu, candidaların bağırsaktan tasınmış ve vücudun diğer bölgelerini işgal eden Candida kolonilerinin olduğunu gösterir. bu da faz0 da yapılan temizlik, candidaların sayısını değiştirmediğini gösterir;

Candida temizleme programı başladığında organizmaların öldürülmesinin bir sonucu olarak daha yüksek organik asit düzeyleri bekliyoruz. Testte asit düzeyinin azalmasına bakarak bağırsaktaki candida miktarı hakkında bilgi sahibi olur ve tedaviyi yönlendiririz. Hangi aşamada olduğumuzu belirleriz. BUNA GÖRE FAZDAN FAZA GEÇİMEMİZ KOLAYLAŞIR.

Hasta tedavi sırasında kendini daha ( candidaların ölmesinden dolayı )kötü hissedebilir, bu da kişide candidaların var ölen candida toksinlerinin vücudu zehirlediğini anlatır.yada candida varlığını ğösterir. Daha önceki kötü olma sebeplerini de candidaya bağlayabiliriz Ve bu durum konsültasyonu gerektirebilir;
Candida testi CHROMagar olarak adlandırılan gelişmiş bir diski kültürü ile test ediliyordu.

CHROMagar testi kişinin vücudundaki candida türlerini tanımlar; Bakteri ve parazitler ve candida tüm durumlarda beraber olurlar ve bunlar Candida çevrelerler. Tedavide beraber ortadan kaldırmak gerekir aksi takdirde tedavide başarısızlık olur.
Patogen bakteriler ve parazitler laktik asit üreten bakterilerin büyümesini ve çoğalmasını engeller. Candida büyümesini engelleyen dost bakterileri öldürür; Bu da kişinin antibiyotik kullandıkça Candida hızlı tekrar büyümesine neden olur. Tedavide kullanılan ilaçlar veya bitkisellerin diski kültürü üzerinde belirlenen tüm organizmaları öldürmesi gerekir.

Neden Candida ya ait şikâyetler varken test değerleri normal çıkıyor.
Genelde tüm hastalar aynı durumdan yakınıyorlar, Candida belirtilerinin hepsini taşımış olmama rağmen, neden testlerim normal; Çünkü Candida belirleme testleri çok özeldir. Ancak doktorlar genel testleri uyguluyorlar. Candida testi çok hassas ve özeldir. Candida testi, standart kan ve idrar testleri gibi değildir. Doktorun Candida hakkında bilgiye sahip olması gerekir; Ayrıca normal ve standart laboratuar çalışması Candidayı gösterebilir; Vücutta Candida tarafından oluşan tahribat Standart kan ve idrar testlerinde görülecektir. Eğer Candida için yapılan bir test negatif çıkarsa, bunun sebebi Candidanın ölmüş olmasından ya da gizlenmesindendir; Beslenip beslenmemesine göre metabolik faaliyetleri değişiklik gösterebilir; Büyüme hızına etki eden sebeplerden biridir;

Candidayı bulmak için Candidayı ortaya çıkaran testti ( kışkırtıcı test) yapmak gereklidir. Bu test genelde, vücutta saklı olan toksik metallerin yada zararlı maddelerin bulunmasıyla yapılır; Bu test türü, Candida ve diğer bir organizmayı rahatsız ederek, çıkarmak amacıyla bağırsak astarından bir madde alarak yapılır; Bu, Candidanın hücrelerinden antijen ve diğer kimyasalların salınmasıyla bulunur; Bu kimyasallar idrarda ölçülür; Bu testi yaparak Candida bulma şansı artar,

Candida hastalarında mide asidinin önemi Sağlıklı bir asit / baz dengesi vücut için çok önemlidir; Vücudunuz üst düzeyde çalışır
Mide Asit ve baz dengesi kurar.
Sindirim ağızda başlar ( ağız alkalin pH’da en iyi şekilde çalışır).Lokmayı Aşağı taşır.
Midede sindirim asidik pH gerektirir;
Oniki parmak bağırsağı için alkaline pH gerekir;
Kalın bağırsak hafif asitli ortamda çalışır;
Örneğin, mide düşük pH iyi çalışır; Mide yeterli mide asidi elde edemediği takdirde, o zaman çok alkali hale gelir. Bu durum, ince bağırsak (alkali olmalı) çok asitleşmesine neden olabilir;

Düşük mide asidi
İnsanlar yaslandıkça, midedeki parietal hücreler çok daha az asit üretir; Bu daha çok
1. Ağır pismiş gıdalar
2. Kırmızı et ve kızartmalar
3. Yapay koruyucu ve kimyasal içeren gıdalar
4. Ve yüksek miktarda fosfor, beyaz seker ve bağışıklık baskılayıcı kimyasallar içeren içecekler
5. Mangalda pişen etler (özellikle çok siyah)
Tüketen insanlarda görülür;

Adrenal bezlerinin tükenmesi

Yeterli hidroklorik asit, B12 vitamini absorbe etmek için gereklidir. B12 eksikliği, kas zayıflığı, yorgunluk ve birçok sinir sistemi problemlerine neden olabilir. Sağlıklı mide asidi, demir, kalsiyum, magnezyum, çinko, bakir ve B-kompleks vitaminleri dahil olmak üzere pek çok mineralleri özümsemek için gereklidir. Mide asidi düşük olanlarda genellikle düşük C vitamini seviyeleri gözlemlenmektedir;
Düşük ya da yüksek asit miktarı?
Düşük mide asidi hazımsızlık neden olabilir;
Çok az mide asidi, midede yeteri kadar asit oluşturur;
Bazı insanlar midelerinde rahatsız asit hissini (yüksek protein ve yüksek yağ yemek yedikten sonra ortak) rahatlatmak için antiasit alır; Bazıları için bir antiasit geçici mide rahatlatma süreci olsa da, uzun vadede, antiasitler düzenli kullanılması, sorunu daha kötü hale getirir.

Mide rahatsızlıklarına son

Eğer mide asidi düşük ise, yüksek proteinli yemeklerden, özellikle kırmızı etten kaçının;
Ağrı olsun ya da olmasın, antiasitler yerine, yemek sonunda kalite sindirim enzimleri almaya başlayabilirsiniz. [Bir ülser varsa, hidroklorik asit almayın;] yeterli tuz aldığınızdan emin olun;
Tuzdaki klorür fraksiyonu hidroklorik asit üretimi için gereklidir. Az tuzlu diyet genellikle zaman içinde kötü sindirim neden olur;
Kan grubunuz A veya B ise et tüketimini durdurun.
0 kan grubu insanlarının mide asidi üretimi için et tüketmesi şarttır;
Aksam 7 den sonra et tüketmeyin;

Doğal antibiyotik
Sağlıklı mide asidi, gıdalarda bulunan ve hastalığa neden olan mikrop ve parazitleri öldürmeye yardımcı olur.
Mide asidi düşükse mide asit bariyerinden patogen bakteriler bağırsağa ulaşır., ve yok edilemez.Daha sonra enfeksiyonlara yol açabilir;
Düşük mide asidi (hipoklorhidri) çok yaygın sağlık sorunlarından biridir. Bu enfeksiyonlar temizlenmezse, zaman içinde hastalıklara neden olur.
Yaslandıkça bağırsakta Candida çoğalır. 60 yas üstü insanların % 50sinde düşük mide asidi tanısı var; 80 yas üzeri bu oran %85 lere e kadar çıkıyor, Sağlıklı mide asidi, sağlığı korumak gıdaları doğru sindirmek için çok önemlidir;
Hidroklorik asit hastalık yapan mikroplara karşı vücudun ilk savunma hatlarından biridir. Zayıf mide asidi organizmaların yerleşmesini enfeksiyon oluşmasını sağlar.
Patogen bakteri virus ve parazitler bağırsakta dysbiosise veya gıda zehirlenmesine neden olabilir. 60 /80 yas arası kişilerin % 20’sinde, bağırsaklarda aşırı patogen bakteri üremesi var. 80 yaş üzerinde, yüzde% 40 daha fazla.
Bu anormal aşırı bakteri üremesi daha genç kişilerde de sik görülür;
Bu düşük mide asidi ile ilişkilendirildiyse bile, aşırı alkol tüketimi, antibiyotikler ve ağrı kesiciler kullanımı ve kötü beslenmenin sonucudur.

Candida ve sindirim

Lif ve misel maya formları içeren bir beslenme ile yüksek miktarda lif üretilecek bu da vitamin ve laktik asit üreten kolon bakterilerin büyümesini destekleyecektir.
Kabızlık önlenmesi için ise laktik asit üretimi önemlidir; Kronik kabızlık ve kronik yorgunluk genellikle Candida aşırı büyümesi ile ilişkilidir; Vücudunuzu candidadan temizleyerek kabızlık probleminizi de ortadan kaldırabiliriz;
Kolon vücut için önemli olan laktik asit üretim alanıdır, laktik asit mayası gibidir. Bağırsak florasında bakteriler simbiyotik bir şekilde yasarlar.
Candida albicans kötü bir bakteri değildir; Vücudumuz ihtiyaç duyduğu ve
genellikle diğer bakteriler ile simbiyotik bir ilişki içinde sessizce yasarlar; Ancak, kolon pH dengesizliğinde ya da Candidanın aşırı büyüme karşısında sorunlar baslar; Alkali kolon önlenebilir veya düzeltilebilir; Dr Bernard Jensen, “ölüm kolon baslar” derdi. Bu uzun yıllar boyunca tekrar tekrar doğrulandı ve bir gerçeği öğretti; Sağlıksız bir kolon derhal detoksifiye edilmez ve korunmazsa, vücudun erken yaslarda dejenere olmaya başlayacaktır;
Kolondaki Lifler bağırsak florasının büyümesi için hayati önem taşımaktadır;
Düşük lifli bir beslenme alışkanlığı olanlarda ( taze sebze ve meyve ve az-pişirilmiş ) bağırsak florası yeterli laktik asit üretemez ve B vit K vit yeteri kadar üretilmez.
Bu vitaminler eksikliğinde, Candida kolayca ürer çoğalır.
Mesane enfeksiyonları, yorgunluk, kiloz (ağız köselerinde çatlaklar / çatlakları), tiroit fonksiyon bozukluğu, ağız kokusu, hemoroit, kabızlık, yanma ve ülsere dil, morarma, burun kanamaları, bağırsak duvarı hasarı (sızıntılı bağırsak sendromu), akne, vajinal enfeksiyonlar, adet zorlukları,
prostatit görülebilir;

Sindirim sistemi çalışıyorsa sizinde yardımcı olmanız gerekir.

Birincisi, elbette, yemekten 20-30 dakika önce, hidroklorik asit (HCL) ve pepsini yeterli miktarda üretmek için, önce bir bardak su içme gereğidir;
Midede hidroklorik asit eksikliği de, protein sindirimi zorlaşır, kalsiyum, demir vit B 12 emilimi zorlaşır
Midede aşırı gaz olması sindirim sisteminde Candida ürediğinin göstergesidir. Yine mide pHsi yükselmiştir, gaz oluşturan bakteriler sadece
gastrointestinal sistemindedir. Unutmayın sindirim sistemi ağızdan anüse kadar basit bir “tüp” değildir; Tam bir ekolojik sistemdir. Unutmayın Sağlıklı bir gastrointestinal (GI sistem) bir alkali ağız ve tükürükle beraber; yüksek asidik mide; bir alkalin ince bağırsak ve hafif asidik kolondan ibarettir.

Midede Candidanın aşırı çoğalması organ arızalarının erken uyarı, işaretlerindendir;
Candida sindirim sisteminde çoğaldığında sindirim fonksiyonunu bozar.
Mide reflüsü ya da mide yanmasının tedavisinde mide asidini nötralize etmek yanlıştır;
Uzun bir süre antasitlerin kullanımı aşırı aklorhidride neden olabilir.
Midede protein sindirimi bozulur, kalsiyum, magnezyum, potasyum ve diğer minerallerin emilimini büyük ölçüde bozulur.
Aklorhidride en yaygın semptom bazen çok ciddi olabilen, ishal, deri reaksiyonları, baş ağrısıdır gibi şikayetler olur Mide pH si yükselince Sindirim bozulur emilim fonksiyonunu bozulur. Kolon un asidik olması gerekirken basık olması ya da mide asidinin beklenenden az olması Candida ve diğer maya mantarlarının çoğalmasına neden olabilir.
Özellikle bacak krampları, minerallerin emiliminin bozulmasına bağlıdır.

Kaçınılması gereken tedaviler
Antasitler , asit-engellemek için tasarlanmış ve aşırı mide asidini tedavi etmek ve ülser tedavisinde kullanılan ilaçlardır;
Bu asit baskılayıcı ilaçlar – H2 reseptör blokerleri ve proton pompa inhibitörleri – her ikisi de mide asit üreten mekanizmaları etkileyebilir. Bu ilaçların birkaç şunlardır; Tagamet, Zantac, Pepcid, Axid, Prilosec, Prevacid, aciphex vb. Proton pompasi doğrudan sindirim etkiler. Mide asidi basılayıcılar iki çeşittir, proton pompa inhibitörleri en güçlü olanıdır.

***Düşük Mide Asidinde Semptomlar.
• Özellikle yemekten sonra şişkinlik veya geğirme,
• Yemekten sonra midede doluluk ve ağırlık
• Yemekten sonra midede yanma
• Yemekten sonra ya da ara öğün sonrasında bulantı
• Hazımsızlık
• Bağırsakta gaz
• Nefes kokusu
• Gıda alerjileri
• İshal veya kabızlık
• Rektum çevresinde kaşıntı
• Zayıf veya kırık tırnak
• Yanak ve burunda kan damarları genişlemiş
• Cilt yaralanmaları. Ya da akne
• Demir eksikliği
• Kronik bağırsak parazitleri
• Dışkıda sindirilmemiş GIDA
• Kronik Candida enfeksiyonu

***Düşük mide asidi sonucunda oluşan hastalıklar
• Astım
• Osteoporoz
• Diyabet
• Artirit
• Hepatit
• Egzema
• Akne rosacea
• Sedef
• Safra kesesi hastalığı
• Herpes
• Kurdeşen
• Hipertroidi
• Hipotroidi
• Tirotoksitoz
• Lupus eritematozus
• Myastenia gravis
• Pernisiyöz anemi

HCL PROGRAMI:
TEDAVİ :asiti düşük ise tedavide HCL takviyesi tedavisi yapılır.Eğer gereğinden fazla olabilir, buda gastrit ülsere neden olabilir. Prosedürün amacı mide asit düzeylerini ilaçlara bağlı olmadan, mide asit üretimi için vücudu uyarmaktır;
Yüksek HCL doz belirtileri
Mide yanması, Mide ağrısı, reflü, ağız kokusu / bulantı, kabızlık, yumuşak diski, rektumda yanma.

NOT: Elma sirkesi ve HCL TAB, beraber ya da HCL yerine kullanılabilir.

1.Öğün başına 1 HCL tableti alın; 3*3

2.Mide ekşimesi, rektumda yanma, mide ağrısı, bulantı, kokulara karşı hassasiyet, kabızlık, gevşek dışkı, reflü oluşmazsa, yemek başına 2 HCL tableti alabilirsiniz.

3. Mide ekşimesi, rektumda yanma, mide ağrısı, mide asidi fazlalığı, bulantı, kokulara hassasiyet, kabızlık, gevsek dışkı, reflü oluşuncaya kadar HCL’ yi (3, 4, 5, vb yemek başına) yükselterek devam edin.

4.Mide ekşimesi, mide ağrısı, reflü, ağız kokusu, bulantı, kabızlık, gevsek dışkı, rektumda yanma oluşuncaya kadar öğün başına 1’er doz daha yükseltin. Öğün başına 5-20 HCL alınması anormal değildir.

5. Midede ağrı ve yanma hissi, mide bulandırıcı nefes ve bulantı, kabızlık, gevşek dışkı, rektum yanması ya da reflü oluşuncaya kadar doza devam edin. Bu belirtiler olursa midenin yine kendi başına asit üretmeye başladığının bir işaretidir.

6. Midede asit ve yanma belirtileri görülmeye başladığında dozu 1’er azaltarak devam edin.
Midede ağrı ve yanma hissi, mide bulandırıcı nefes ve bulantı, kabızlık, gevşek dışkı, rektumda yanma olana kadar bu doz kalır, asit reflü oluşmaya başladığında yemek başına 1’ er doz düşürün.

7. Beslenme uzmanını görene kadar bu süreci devam edin.
Özetle;
Betain hidroklorür da hidroklorik asit (HCL) veya mide asidi olarak bilinir. Bu proteinlerin sindirimi için mide tarafından üretilir, aynı
zamanda sindirimi de uyarır.Yaslandıkça midemiz daha az HCL salgılar; HCL düzeyinin çok düşük olması yiyeceklerin vitamin, mineral ve proteinin absorbe olmamasını sağlar.

Püskürtme, rektal kaşıntı, yemekten sonra meydana gelen yorgunluk, reflü, şişkinlik, gıda alerjileri, düşük mide asidi belirtilerindendir.
HCL doğal olarak Candida, parazitler ve sisteme girmeye deneyen bakterileri öldürür;
Yeterli düzeyde HCL protein sindirimi ; kalsiyum, B12 vitamini ve demir yeterli emilimi için gereklidir. Sağlıklı mide asidi sağlıklı bir sindirim sistemi için gereklidir. Düşük mide asidi durumunda sindirim iyi olamaz. Düzgün besinlerin alınmaması, sağlık sorunlarına yol açabilir.

8.Candida hastalarında neler nüks olur;
Bağırsak florasında Candidanın aşırı çoğaldığı birini anlamak o kadar kolay değildir.
Biamonte Merkezi tarafından kullanılan Candida testi ile yapılır. Candida bağırsakta çoğalır ya da ölmeye baslarsa Candida testlerde pozitif çıkar. Candida ölünce parçalanır, protein atıklarını serbest bırakır. Gaita testinde mantara ait çürüyen protein atıklarına tepki verir.
Candidanın yayıldığında da ayni durum geçerlidir. Aynı zamanda büyüdükçe metabolizma parçası olarak protein atıklar bırakır. Candida da bizim gibi beslenir ve atık salgılar.
Karbonhidrat ve şekere dayalı besinler Candidayı daha da büyütecek ve atıklarını (çis ve kaka) daha çok bırakmasına neden olacaktır. Bu atıklar testle reaksiyona girecek ve Candidanın var olduğu ve seviyesi belirlenecektir.

TEDAVİYİ DURDURMA
Bazı hastalar da candidiyazise ait şikâyetlerinin kaybolduğunu ve iyileştiğini düşünerek tedaviyi sonlandırabilir. Sağlıklı bir bağırsak florası oluşturulamadı ise tedavide tamamlanamadan bırakılınca candida tekrardan ürer. Candida kolonilerinin azalmasından dolayı şikâyetler azalır, hafifler, semptomlar azalır. Aslında koloniler yok olmadığı için zamanla candida çoğalır, sikayetler tekrar geri gelir. Sağlıklı bağırsak flora oluşmasını, Beslenme durumumuz, genetik yapı, stres, toksik maddeye maruz kalma, hormonal düzeylerimizi etkiler. Birbirinden farklıdır ve her birimizde farklı seviyelerde tepkiye neden olur. Çoğu zaman doz ayarlanması veya başka bir faktörle düzeltilmesi gerekebilir.

BESLENME HATALARI
Fazladan 150 gr karbonhidrat alımı mayaları besleyip onları geri döndürmek için yeterlidir. Gıdaların bağırsakta mayalanması alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
YANLIŞ DOZ KULLANIMI
Bir doz antifungal alımının unutulması bazıları için önemli görülmemektedir; ancak hasta sürekli doz unutuyorsa zamanla programı artık değişmiş ve önerilen aynı program olmaktan çıkar.

FARK EDİLMEYEN SIZINTILI GUT SENDROMU
Bu çağda çok yaygın bir durumdur. Bu hastalığın pek çok nedenleri vardır. Bunlardan birkaç otoimmün hastalıklar; IBS, Chrons hastalığı, alerji, astım, gıda duyarlılıkları, kimyasal hassasiyetleri, romatizmalı koşulları vb. belirtileri meydana getiren gut hastalığı iltihaplı ve çok gözenekli hale gelerek kan dolaşımına büyük çapı olan protein, bakteri, mantar, metal ve toksik maddeler sağlayacaktır. Sızıntılı gut sendromunun temelidir. Intestinal mukozanın geçirgenliğini artırarak, antijen ve toksinlerle enflamatuar dejeneratif veya mukozal hasar atrofik ile ilişkilendirilir.

SIZINTILI GUT SENDROMU NEDENİ
Bağırsak astarı kendini yaklaşık her 24 saatte bir yeniler. Gut dinlenme sırasında tüm organlardan daha fazla kan kullanır ve herhangi kötü bir durumda en çok kan guttan sağlanır.
Sürekli stres durumunda bağırsak her zaman kan ihtiyacında olacak ve astar yenilenemeyecektir. Sızıntılı Gut hastalığının en önemli ve en sık rastlanan nedeni candıdadır.
Candida bitki köklerine benzer beslenmeye ve tutunup yerleşmeye koloni yapmaya neden olan kökleri vardır. Bu kökler yiyecek arayarak bağırsak içine girer ve büyür; Bu kökler bağırsak astarına sızar ve sızıntılı gut sendromuna neden olur.

KORTİZOL BAĞLANTISI
Stres altında böbreküstü bezleri antienflamatuar kortizol hormonu üretir. Stresin ilk aşamalarında kortizol salgılanır. Bu hormon, dokuların proteinlerini parçalayarak şeker oluşmasını sağlar organların ve kasların beslenmesini sağlar. Bu eylemi DHEA ile dengelenir. DHEA kortizol dengelemek amacıyla salgılanır. DHEA otuz yaslara kadar yüksek dozda devam eder daha sonra doz azalır. DHEA salınırken kortizol yavaşlar ve dokular onarılmaya baslar (DHEA gençlik hormonudur)
Stres uzun sürerse kortizol serbest olmaya devam edecektir. Kortizol aynı zamanda bağışıklık sistemini baskılayacak ve kan sekerini yükseltecektir. Bu eylemlerin her ikisi de Candidayı artırabilir ve İmmün yanıtta azalma Candidanın aşırı büyümesine sebep olur. kortizol LAKTIK ASİT ÜRETEN acidophilus gibi Candidaya karşı vücudu koruyan dost bakterileri inhibe edebilir veya öldürebilir. Belirtildiği gibi kortizol da glikoz seviyesini yükseltebilir, Candida kortizoldan kaynaklanan yüksek seker seviyesi ile beslenirler ve doğal olarak çoğalır. Büyük yanılgı Sızıntılı gut sendromu Candidanın şiddetli semptomlarının nedenlerinden; Candida yok edilmesi sonucu klinik tablo genellikle sızıntılı Guta yardımcı olabilir ama kendi başına sızıntılı Gut iyileştirilemez.

Candidayı yok edildikten sonra da, sızıntılı Gut devam eder ve bu yüzden belirtileri devam eder. Hasta sebebin Candida olduğunu sanır ama Candida bitmiştir yok olmuştur. Burada tedavi sızıntılı gut a göre yapılmalıdır.

KABIZLIK
Kabızlık candidiazis sonuçlardan biridir. Bunun için ortak çare bol su içmektir. Su yeterli değilse, bağırsaklar yavaş hareket edecektir. Bir oturuşta büyük miktarda su içme, kan hacmindeki suyu artırarak böbreklere uyarı göndererek ve su ve atıklar idrarla atılmasını sağlar. Herhangi bir nedenle barsak florası dengesinin bozulması sonucu bağırsak alkali oluyorsa candida artar ve coloni oluşur.
Laktik asit bakteri azlığı bağırsak ph seviyesini yükseltir daha alkali olur. Candida alkalin bağırsak sever. Lactabacıllus Acidophilus laktik asit salgılayarak Candida ve diğer zararlıları öldürür.
Ağır metaller Candidaya neden olur ya da kötüleştirir. metaller civa, arsenik, alüminyum, bakir ve demirdir. Bu metaller içme suyunda, yiyeceklerde ve bu kadınların makyaj gibi kişisel bakim ürünlerinde saç bakımı, boya, sanat ve zanaat malzemelerinde elektronik donanım, mücevherlerde bulunur. Birçok kaynakla bulaşabilir; Bu metallerin varlığı saç testi tırnak testi ve dışkı testi ile kontrol edilir.

GENETİK FAKTÖRLER

Bin kişide bir olduğu görülen bireysel genetik özellikler, SNP ler görülür. Bu özellikler siyah aksine kızıl saç yapabilir, uzun veya kısa SNP sadece bir ebeveynden alınabildiğine göre, ikisinden de alınabilir; Araştırdığımız SNP ler aynı zamanda hastalığa en yatkın olanlardır; Bessnp in kesinlikle Candida üzerine yatkınlık oldu ğunu belirlemiştir; Onlar, “EPHX”, “MMP-1” “SOD2″,”GPX1” ve “TNF-a” dir; Hangi SNP in hangi vitamin mineral ve bitkilere ihtiyacı bilinirse, hastalık daha önlenebilir duruma gelir.

Hormonal dengesizlikler ve stres!

Progesteron ve östrojen
Hormon tedavilerinin en dikkat edilmesi gereken yani vajinal enfeksiyonlar olmalıdır.
Östrojen en dikkat edilmesi gereken hormondur. Östrojen ve progesteron arasındaki dengesizlik Candidaya neden olur
Hormonlar, kandan bağırsağa geçerek depolandığı tespit edilmiştir.
Östrojen ve progesteron arasındaki dengesizlik koruyucu bakteriler (laktik asit bakterileri) üzerinde olumsuz etkisi vardır. Bu da Candida da aşırı büyümeye neden olur.

Kortizol olduğu gibi, östrojen ve progesteron Candidayı çoğaltır. Hem de birbirleri ile dengesizlik veya fazlalık durumu, Candidanın büyümesinin yanı sıra dost koruyucu bakterilerin de yok olmasına neden olacaktır.

Co-Q10 ve Candida albicans iliksisi
CoQ10 aslında özellikle Tums, Rolaids gibi antiasit kullanımında ya da düşük mide asidi gibi durumlarda, üst sindirim sisteminde Candida kolonizasyonu görülebilir; ama hala bu konuda araştırmalar yapılmakta ve Q10 konusuyla Candida arasında bir bağ bulunamamıştır;

UBİKİNON GÜVENLİĞİ
1.Birçok büyük ölçekli klinik çalışmalarda, oral Ubikinon 4 PPM kan düzeylerinde 4ppm olmasının güvenli ve etkili olduğu gösterilmiştir; Buna ek olarak, hatta IV ubikinonun 80 ppm seviyesinde olması için de, olumlu etkileri bildirilmiştir.Yeni bir enjektabl lipozomal Ubikinon Eisaiden edinilebilir.
Bir uyarı: alkalinized mide hastalarda Candidanın üst gutta (ölümcül) kolonize olabilir;
Çalışmalarımız ubikinonun Candida albicans gelişimini artırdığını gösteriyor.
2. bazı insanlar Q10 sindirimi çok düşük düzeydedir ve bu durum da üst guttaki candida aşırı büyümesinden kaynaklandığını gösterir; Q10 zararlı olmasa da, mide ve üst gutta kolonize olan canidadaya sahip insanlar hastalık yasamaktadır. Q10 candida tarafından tüketilerek insan vücudunun bundan faydalanamamasına neden olur. Çoklu organ yetmezliği ve birçok ölümcül hastalıklara yol açacağı da söylenmektedir.
CoQ10 hücrelerimizde oksijen oranını artıracak bir besin olarak bilinir. Candida O2siz ortamda Yasadığı için oksijen üreten her şey candida için inhibasyona neden olacaktır.
Candidayı elimine etmek tedavisi, doğru ve yanlış bilinenler

Eğer candida sorununuz varsa, mutlaka doktora görünün; Örneğin karaciğer gibi hayati organlara toksik etki yapar.
Gerçek su ki, Candidayı öldürmek için hem ilaca hem diyete ihtiyaç vardır;
Diyeti ihmal etmeyin
Candida Diyeti Candidayı zayıflatmak için kullanılır; Mantarlar bu diyetten sonra antifungallara daha duyarlı hale gelir. Candida Diyeti Candidayı öldürmek için kullanılmaz;
Diyet nadiren de Candidayı öldürebilir. Candida kan damarlarının içine köklerini uzatarak besinini sağlar. Böylelikle gerekli olan kan şekerini alır ve beslenir; Açlık Candidayı öldüremez!

DİYET CANDİDAYİ ZAYIFLATIR, İLAÇLAR ÖLDÜRÜR.

Eğer diyetİ bozarsanız candida geçici olarak artış gösterebilir; diyet bir gün için bozulursa, ama Candida rotasyonu ve faz 0 devam ediyorsa tekrar düzenlenebilir. Büyüme artışı 1-2 gün içinde azaltılabilir; DİYET NE KADAR BOZULURSA CANDİDA O KADAR ARTAR. Candida yok etme programına devam ediyor ama diyete devam etmiyorsa, kişi Candidadan dolayı kendini hasta hissedecektir ve sonra candida öldükten onun atıklarıyla kendisini zehirleyecektir; Böyle bir durumda, faz 0 a devam edilecek ve rotasyon devam edilecektir.

Tedaviler başarısız olabilir

Candida en iyi bilinen ilaç NYTATİN dir. Vajinal ve bağırsak candidalarının tedavisinde etkilidir, Nistatin kan yolu ile vücudun başka yerlerindeki candidaları etkisi yoktur. Lokal bir etkiye sahiptir. Molekül ağırlığı büyük olduğu için porlardan geçemez.

NİZAROL TAB.
Candidiazis hastaları midelerinde yeterli asit olmadığı için nizarolı absorbe edemez; Son bulgular bu ilaç ciddi karaciğer hasarı ve hatta ölümcül reaksiyonlara neden olabileceğini gösterdi; Bu ilaçlar sadece toksisite nedeniyle kısa bir süre için alınabilir. Candidaları yok etmek için fazla kullanılmasına gerek yoktur.

Her mayayı öldürmek için farklı bir kimyasala ihtiyaç vardır; Çünkü her dönüşte farklı bir şekilde ortaya çıkar, ayni ilacı kullanmak o ilaca karsı direnç gösterebilirler;

Maya veya candidaları yok etmek için doğada pek bitkisel droglar vardır. .Bunlar Candidiazis semptomlarında azalma oluşturur, ancak sistemik bir candida veya mantar vakasında tedavide bitkisel drogları kullanamayız cevap vermez.

NOT; Undecylenic ve kaprilik asit kana geçerek mantar tedavisinde kullanılır. Kötü sistemik durumlarda onları etkisiz hale getirilir.

Bağırsak mantarı tedavisinde en doğal ve etkili ilaç LAKTIK ASIT bakterileridir. Düzenli kullanıldığı sürece(LACTOBASİLLER)bu bakteriler Candidanın azaltılmasında yada yok edilmesinde doğal ve en iyi yöntemdir. Bunların Bağırsaklarda Candidayla yer değiştirmesi gerek. Normal bağırsak florası olması için bağırsaktan Candida atılmalı ve bağırsaktan temizlenmelidir.
Birçok bitki, narenciye ekstreleri ve diğer antifungal ajanlar mayaların yok edilmesinde etkilidirler. Dolayısı ile candidanın sebep olduğu şikayetlerinde azalmasında yok olmasında etkendirler.

TEDAVİ NASIL OLMALI
1. Önce parazitler yok edilmeli;
Antibiyotikler dost ve yararlı bakterileri öldürerek Candidanın üremesine neden olur.
2.Bağırsaktan candida temizlenmeli;
Candidiazis doğal bitkilerle tedavi edilir. Aynı bitki 7 günden fazla süre tedavide kullanılırsa candida direnç kazanır. Bundan dolayı tedavide rotasyonla 4 gün ara ile 5 farklı antifungal bitki ile düzenli olarak uzun bir süre semptomlar ve şikâyetler bitene kadar sırayla alınır.
Bağırsak kıvrımlarında saklanan candidalar tekrar çoğalma nedenidir. Bundan dolayı bağırsak temizliği yapılmalıdır böylece bulabilirsiniz
ve daha sonra candidalar geri dönmesin diye bağırsağa dost bakteriler verilmelidir.
Inflammasyonu düşürmek için vitamin kompleksleri kullanılır.

3. Candida onların vitamin emilimini engelleyerek eksikliğe neden olur. Simdi kötü reaksiyonlardan korkmadan vitamin alınabilir.
4. Son olarak, bağışıklık sistemi sürekli enfeksiyonla savaşa gerek kalmadan güçlendirilir.

CANDİDA DİYETİ NEDİR
Vücuttan Candida ve Mayaları kaldırmak için tasarlanmış bir diyet vardır. Candida, karbonhidratlarca, ekmek, makarna vb. şeker ve meyvelerden, soda, seker vb ve B kompleks vitamini haplarıyla beslendiği için bu diyet onu öldürmeye yöneliktir. Mayanın kan damarları bağırsaklarımıza köklenerek beslenmelerini gerçekleştirirler; Diyete rağmen, Candidayı canlı tutmak için kökleriyle yeterli seker elde edebilir. Diyette oldukları sürece semptomlardan uzak olduğu ama diyetten bir hafta dahi uzak kalınırsa semptomların geri döndüğü görülmüştür.
Candida diyeti et, balık, kümes hayvanları ve yumurtaları gibi.

Her türlü sebze (pancar, havuç ve patates nişastalı) dışında yenilebilir. Nişasta ve yüksek şekerden kaçınılmalıdır. Bu kavun, çilek ve ekşi elma gibi düşük şeker içeren meyveler yenebilir. Bu meyve suları ve alkollü içecekler yasaktır. Genellikle bazı alerjik olan fermente gıdalar ve mantarlar tavsiye edilmez.

Glütensiz tahıllar buğday, arpa ve çavdar hariç kullanılabilir.
“glüten gibi” alerjik proteinler yulafta vardır.
Öte yandan, çavdardaki glüten proteini alerjik değildir. Tüm çavdardaki glüten proteinleri tolere edilebilir boyuttadır. Bu diyet “maya özgür” çavdar ekmeği kullanma imkanı sağlar.
Belki, beyaz ya da kahverengi pirinç, mısır, yazılmış, tritikale ve kamut kullanılabilir; Kaplıca, tritikale ve kamut buğday ailesinin bir parçasıdır ama buğdaya göre tolere edildiği görülmektedir.

HİPOGLİSEMİ
Hipoglisemi alınan gıdalardan vücut için uygun seker ya da karbonhidrat elde edememe durumudur.
Basitçe ifade hipoglisemi seker, alkol, kafein, tütün ve stresten aşırı yüklenmesinden kaynaklanır; Seker veya glikozun fazla artısından dolayı pankreasın aşırı insülin salgılamasından kaynaklanır;

Tüm karbonhidratlar (sebze, meyve ve tahıl gibi basit bir sofra şekeri), sindirim sürecinde basit şekerlere ayrılır. Bu sekerler glikoz olarak kana geçer ve kan şekeri yükselir. Pankreas yükselen kan şekerini normale getirmek için kana insülin hormon salgılar; Glikoz beyin hücreleri de dahil bütün vücut için enerji kaynağıdır.

HİPOGLİSEMİNİN SEMPTOMLARI
-Yorgunluk
-Tireme
-El ve ayaklarda üşüme
-Uykusuzluk
-Sinirlilik
-Baygınlık
-Depresyon
-Baş ağrısı
-Kalp çarpıntısı
-Tatlı isteği
-Baş dönmesi
-Ani açlık
-Ağlama nöbetleri
-Bulanık görme
-İç titremeleri
-Ateş patlamaları

BESİN ALERJİLERİ
Besin Alerjisi ve besin duyarlılıkları farklıdır; Her ikisi de bağışıklık sistemi üzerine BASKI yapar. Vücutta farklı zamanlarda ve yerlerde ortaya çıkar; Duyarlılıklar bağışıklık sistemini yavaşça tetikler ve zehirli inflamatuvar yanıtları vermesini sağlar, alerji ise kan dolaşımında antikor reaksiyonları tetikleyebilir. Kısacası reaksiyona neden olan inflamasyonlar her iki türde vücudu tahriş edici gibi çalışır.

Gıda duyarlılık belirtileri migren baş ağrısı, baş dönmesi ve yorgunluktan ibarettir. Alerjiler gıda isteklerine neden olur. Candida alerji nedenlerindendir veya olan alerjiyi kötüleştirebilir. Candidalar karbonhidrat ve şeker tüketirken, bir taraftan da gıda alerjisi geliştirmiş olur. Klinik ekolojistler olarak bilinen bu uzmanlar, bu tür migren gibi birçok kronik sağlık sorunları, yorgunluk, depresyon ve artritin gibi gıdalar ve kimyasal alerjilerin nedenlerinin sanayileşmiş ülkelerde yasamalarından kaynaklandığını düşünüyorlar.
Ama pek çok alerjinin kaynağı Candidadır; candidadan ve alerjilerden kurtulmak en önemli nedendir.

ADRENALİN YORGUNLUGU
Adrenal yorgunluğun sebeplerinden biri de gıda yeme isteğidir.
Büyük stres altında, uykusuzluk ya da uyku yoksunluğu yaşıyorsanız büyük olasılıkla zamanınız yorgunlukla geçmiştir. Bu stres sonucu uyarılar adrenal bezleri uyararak zamanla bu bezlerde yorgunluğa sebep olurlar. Kan şekeri düşer ve vücut düşen şekeri kompanse etmek için daima yemek ister.

PMS NEDİR?
Kadınlar bu periyotta daima şeker gibi tatlı yeme isterler.(çikolata yemek )Ama doktorlar, PMS i gerçek bir sağlık sorunu olarak PMS tanır; Birçok kadın için, PMS sırasında kadınlar huzursuzdur, kendilerini rahatsız hissederler.
Kadının östrojen seviyesi yükselir; Östrojen, insülin gibi kan şekerini düşürür. Bu düşüşü dengelemek için şeker ve karbonhidrat isteği artar ve abur cubur ve tatlı gibi şeyler yemek ister.
Metabolizma ve troid fonksiyonlarında da düşüş görülür. Su ve sodyum tutulmasından dolayı belirtiler PMS belirtileri ağırlaşır. PMS aslında bir tür hipoglisemiye neden olur.

KENEVİR

Kenevir; Süper Yiyecek ve çiğ kabuklu kenevir tohumu doğanın mükemmel gıdalarından biridir. Bu optimal sağlık için destek veren en güçlü gıdalarda biridir.
Kilo kaybı, artan enerji, hastalık veya yaralanma hızlı kurtarma, kolesterol ve kan basıncı, azalmış inflamasyon, dolaşım ve bağışıklık sistemi iyileşme göstermesinin yanı sıra doğal kan sekeri kontrolü. Sonuç kişiden kişiye değişim göstermiş olmasına rağmen gün içinde önerilen doz 4-5 yemek kasığıdır; Hemp heart kullanan kişilerin vücutları proteinler, temel yağ, vitamin ve Kenevir Hearts ™enzimlerini dengede tutar, seker, nişasta ve doymuş yağ göreli yokluğunda. Hemp hearts, bir kahvaltıda gerekli tüm proteinler ve esansiyel yağların yoğun ve dengeli bir kaynağıdır.

ADRENALİN BEZ UYARANLAR
Sıklıkla pantotenik asit, B6 vitamini, C vitamini, bazı deniz tuzu ilave, meyan kökü Adrenal fonksiyonunu yeniden canlandırabilir;
Ancak, daha da önemlisi doğru dinlenmedir.
Adrenal yorgunluk olmasında, mümkünse bir 8-10 saat uyumak çok önemlidir. Günde 5-6 küçük öğün yemek, kan sekerini dengede tutmak için önemlidir;

Hormon testi, vitamin testi ya da kaslar
için yapılabilecek kinesiyoloji testi sizin için doğru seçim olacaktır.

CANDİDANİN GERÇEK NEDENİ
Candida albicans bizim bağırsaklarımızda yasayan bir mantar türüdür. Ağız içinde vajinal mukozada da mantar enfeksiyonlarına neden olur.
Bağırsakta bulunan laktik asit bakterileri “Acidophilus ve bifidus” denilen vücudumuzda dost ve koruyucu bakteriler Candidanın koloni oluşturmasını engelleyerek etkili olur. Ancak herhangi bir nedenle laktik asit bakterileri azalması veya yok olması candida hücrelerinin kontrol dışı çoğalmasına sebep olur.
Candidiazis de sindirim sisteminde şişkinlik, gaz, gıda reaksiyonları ve alerji, kabızlık, ishal ve sindirim şikâyetleri olur.
Candida vajinal bölgede, prostatta, kalpte, akciğerde, karaciğerde hastalık oluşturabilir.
1. ANTIBIYOTIKLER: Antibiyotikler Candidanın üremesi ve çoğalmasında en önemli nedendir. Antibiyotikler özellikle ağız yolu ile alındığında barsak florasındaki zararlı bakteri ve yararlı bakterileri de yok eder. Mantarlar üzerine etkisi yoktur. Antibiyotikler mantarların üremesine engel olan bağırsaktaki laktik asit salgılayan bakterileri de öldürerek yapar ve candida çoğalması için ortam oluşur. Akne tedavisi, diş tedavisi, (7-10 gün sık sık) herhangi bir durum için antibiyotik ile tedavi olan herkes, Candida için aday olacaktır.
2. DOGUM KONTROL HAPLARI veya CIHAZI: Oral doğum kontrol haplarında östrojen vardır; Kan şekerini yükselterek yapar.
Sentetik bir şekilde alınan östrojenler mayayı üretir; Doğum kontrol haplarının en önemli sorunu maya enfeksiyonu yapmasıdır;
Bakırda başka maya destekleyicisidir. Fazla bakir adrenal, troid ve vücudun bağışıklık sistemini baskılayabilir. Bu da vücudu mayalara karşı daha az dirençli yapar;
3. AŞIRI STRES: Stres çeşitli nedenlerden dolayı mayaların çoğalma nedenidir.
Stres kortizol ve adrenalin gibi bazı hormonların salınımına neden olur; Kortizol bir taraftan bağışıklık sistemi üzerine baskı yapar, diğer taraftan kan şekerini yükseltir. Kan sekeri yükselmesi maya hücrelerini aşırı bir şekilde besler ve çoğaltır. Bağışıklık fonksiyonunda baskı vücudu mayaya karşı korumakta zorluk oluşturur. Kortizol arttıkça her iki durumda da artış vardır. Stresin Candidayı çoğaltma nedeni budur. Kortizol vücuda bağımlılık yapabilir. İltihap giderici ve şeker yükselticidir. kortizolü düşürerek sinir sistemini rahatlatan birkaç besin vardı.;
4. MUSLUK SUYU TÜKETIMI: Musluk suyunda klor yüksek olduğu için dost bağırsak

DAHA FAZLA BİLGİ ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ; BAĞIRSAK MANTARLARI TEŞHİS VE TEDAVİSİ

UYARI! www.sifahanemerkezi.com, www.ilacsiztedavimerkezi.com, www.recepcelik.com.tr internet sitelerinde yayınlanan yazı, kısmen resim ve videoların her türlü hakkı Şifahane Sağlıklı Yaşam Merkezi’ne aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.

Önceki İçerikMigren Nedir? Migren Belirtileri, Tanısı ve Tedavi Yöntemleri
Sonraki İçerikDEPRESYON NEDİR? DEPRESYONLU HASTA KENDİNİ NASIL HİSSEDER?